rüzgârı unuttum, kırmızı atkı
yaz, yorgun tarife... her yere gidiliyor yazdan
kilisedeki vitraylar, sinema locaları
pullar dökülüyor sedeften ilçe postanelerine
yaz, bir er mektubu
neydi unuttum, bir şeylere gülüyordun orada
çocuktum bir gün, ah diyordum
ah bazı yağmurlardan sonra akşam olmasa
uzanıp ıslak camları öpüyordum