Türkiye`de roman, her bakımdan iflas etmiş Osmanlı İmparatorluğu`nun, Tanzimat`ın akabinde belli başlı kurumlarına taze kan aradığı bir dönemde doğmuştur. 1862`de Fenelon`un "Telemaque"yla başlayan Fransız romanlarının çevirilerini ve 1872`de Şemsettin Sami`nin "Taaşşuk-i Talat ve Fitnat" adlı romanlarıyla birlikte Osmanlı yazarları, roman alanında da kalem oynatmaya başlamışlardır.
Küçük, sezgili bir okur kitlesine seslenen, kentli ve aydın bir seçkinler tabakasının buyruğunda yolunu aray ...