İnsan yazıyı okur; söze tutunur, ancak söz, öz'ün bir ifadesi ise, yani kavramın. Dil dünyayı
kurmaz; yalnızca ifade eder, dile getirir. Dünyayı kuran dil değil insandır, yani anlam; çünkü
anlam bizatihi insanın kendidir. Söylemde, yazıda, kısaca dilde sözcüklere takılanlar sadece oyun
oynarlar; mefhumlara, kavramlara dikkat kesilenler ise muhatabın kastını anlarlar. Anlamak,
anlaşılmak istemenin ilk ilkesidir. Çünkü ancak böyle bir bağlamda insan üzerine, insanlarla,
in ...