O kasvetli günün sabahında ortalığa koyu bir sis çökmüş, her şeyi kalın bir örtüyle sarmalamıştı. Sis hiç dağılma-yacak gibiydi. Bu gri örtüye bürünmüş şehir el büyüklüğündeki yatağına büzüşmüş, uyuyordu.
"Bir çocuk, karşıdaki binanın penceresinden başını çıkarmış, 'Sis çekildii, güneş doğduu!' diye bağırıyordu. Adeta tükenen umutları diriltiyor, hiç doğmayacak sanılan günü müjdeliyordu.
" 'Sis çekildiii!'
"Ferhat, otobüsten inmiş, saçağın altına sığınmıştı. Bir müjde almış gibi g ...