İçimde dinmek bilmeyen bir sızı vardı, gözlerimin
perdesinde sönmeyen bir ateş, ateşin ortasında yanan
iki yaralı ruh...
Onlar bizim ruhlarımızdı, bitmeyen bu yangınsa
ikimizin
hak edilmiş cezasıydı. Çıkmazıydı, sonuydu,
uçurumuydu...
Ama suçluydu; kaderin sadece kendi
avuçlarında olduğuna inandı, en büyük günahını
karanlık bir geceye hapsedebileceğini sandı, yanıldı.
Ve suçluydum; çünkü hep sustum, sırtımı döndüm,
kalbimi kapattım. Sonunda ...