Bu kitap bir yönüyle, erkin / ideolojinin kitleleri güdülemesini, onlara bir şeyleri belletme ve onları tek tipleştirip aynılaştırmayı ifade eden dirijizm kavramı üzerinden 'sanatın nasıl araçsallaştırıldığını' göstermeye çalışırken, diğer yönüyle de tiyatronun erken Cumhuriyet döneminin politik-ideolojik konjonktürüne eklemlenmesi girişimlerine ayna tutmaktadır. Erken Cumhuriyet dönemi, dirijizmin tiyatroyu biçimlendirdiği, tiyatronun da toplumun biçimlendirmesinde araçsallaştırıldığı kendine m ...