Eskiden bir devlet çalışanı ülkesini soymaya kalktığında çaldığı parayla
yapabileceklerinin bir sınırı vardı. Kendine yeni bir araba alır, gösterişli bir
ev yaptırır veya eşine dostuna para dağıtırdı; seçenekleri üç aşağı beş
yukarı bu kadardı. Bir noktadan sonra eve istiflediği paralar ya odalardan
taşacak ya da farelere yem olacaktı.
Derken birkaç bankerin aklına parlak bir fikir geldi. Artık hırsızlar daha
büyük hayaller kurabilirdi.
Araştırmacı gazeteci Oli ...