Küresel kapitalist iktidarın gözü her daim yurttaşların üstünde. Yüzyılların mücadeleleriyle parça parça kazanılmış demokratik haklar ve bütün bir toplumsal yaşam, iktidarın tehdit algısını süreklileştirdiği bir güvenlik paradigmasının cenderesi altında. Yeni medya teknolojilerinin desteğiyle güçlenen bu kötücül göz, yaşamı giderek korku içinde sürdürülen boğucu bir rutine dönüştürüyor. Hakların temelini oluşturan bireysel özerklik ve kişinin kendi yaşamı üzerindeki kontrolü, sınırları iktidar t ...