“Affetmeyeceğim.”
“O kadar şey söyledim. Unutacak değilsin zaten…” Söyleyemediğim gerçeklerin yerine yaptığım kabalıkların canını yaktığını, kabullenircesine başını salladı. “Affetme!” diyerek sesli bir nefes verdim. Ardından peşi sıra önüne doğru ilerledim. Hafifçe önünde eğilecek gibi olduğumda, sağ eli sol koluma yapıştı. Ne tam diz çökebildim ne de utancımdan doğrulabildim ama yine de talep etmekten geri kalamadım. “Ama her şeye rağmen burada kal be Hevybanû!” Yüzümden buruk bir tebessü ...