Muzaffer ve annesi İstanbul’un eski bir mahallesindeki mütevazı evlerinde, kimselere yük olmayan yaşayışlarını sessiz sedasız sürdürürler. Evin erkeği hastalanıp erkenden göçmüştür öteki dünyaya. Anne kızın bu yaygarasız, sade halleri yine de meraklı komşuların dilindedir. Günler böyle geçip giderken mahallede bir düğün gerçekleşir. Ve kendisi de evlilik hayalleri kuran bu genç kızın işlediği yastık, düğün davetlilerinden bir genç adamın dikkatini çeker. Üzerinde “Muzaffer” işli bu yastık nelere ...