On dokuzuncu yüzyılın ortalarından bu yana modern metropol, modernliğin inşası ve farklı deneyimlerini gözlemleme imkânı sağlayan en önemli tezahür alanlarından biri olmuştur. Bu imkânı sonuna kadar kullanan David Frisby, Modernliğin Şehir Manzaraları’nda modern metropolü merkeze alarak özgün ve eleştirel bir modernite eleştirisi ortaya koyar.
1830’ların Paris’inden başlayıp Eski Viyana ve Yeni Viyana’ya uğrayan Frisby, nihayet 1930’ların dünya metropolü Berlin’e doğru uzanarak ...