Mevlânâ'nın şaheseri olan Mesnevî'de dile getirilen derin dinî ve felsefî konular, görünüşte basit ve sürükleyici olan mecazî bir anlatım tarzında açıklanmaktadır. Düşünürün söz konusu üslûba başvurması, sûfî geleneği çerçevesinde oluşan bazı eğilimlere bağlıdır. Sûfilerin tecrübelerinin ifadesi, mahiyeti gereği zor olduğu için, tasavvufta genellikle mecazı esas alan bir ifade üslûbu kullanılmaktadır. Bu üslûp özellikle günümüz felsefesinde merkezî yer tutan, birçok teorik ve uygulamalı araştırm ...