Linç, sadece fiziksel bir cezalandırma eylemi olmaktan öte sembolik, psikolojik, ekonomik ve politik, toplumsal baskı ve sınırlamalara yol açan bir kitle eylemidir. Bireysel bir husumet ya da öç almadan öte, şiddetin toplumsal karakteri belirgindir. Linç, çoğunlukla kamusal alanda bir gösteri biçiminde icra edilir ve seyirciye ihtiyaç duyar.” Diler Bulut, Türkiye’de linç olgusunu, gerek sosyolojik açıdan, gerek devlet rejimi açısından enine boyuna analiz ediyor. Hukuki pratiğe, faillerin ve mağd ...