Asım Eraydın, postmodern edebiyatın tüm imkânlarından faydalanarak kaleme aldığı romanında kimlik, varoluş, boşluk, hiçlik, zihin ve hafıza gibi birçok meseleyi oyunun parçası hâline getiriyor; kendisini de üstkurmacanın merkezine yerleştiriyor. Romanın, bir roman yazmak isteyen –ve işte yazıyor görünen– başkişisiyle birlikte okuru geçmişe yolculuğa dahil ederken, bu yolculuğun karanlık olacağının sinyallerini en başta veriyor.
Eraydın’ın romanı, bir anılar toplamı. İnsan yaşadıkların ...