Kışın ortalarıydı. Pencere kıyısına oturmuş yağan karı seyrediyordum. Birden iri bir kar tanesinin pencerenin önünden aşağı doğru savrulduğunu gördüm. Camı açıp avucumu uzattım. Avucuma yavaşça kondu. Neden onu avucuma almıştım? Onunla tanışabilecek miydim? Bana başından geçenleri anlatabilir miydi? Sanki düşüncelerimi okumuştu. Hafifçe kıpırdadı. Dile geldi.
"Başımdan geçenleri öğrenmek istiyorsun değil mi?" diye sordu.
Heyecanla, "Evet!" diye ba ...