Yaşın on yedi…
Ama hayat sana küçüksün diye acımaz ki.
Düşmanım dediği adamla aynı masaya oturduğu günden sonra Berzâh; yaşayacağı tek ikilemin, geçmişte kalmış gerçeğin peşine düşmekle kaçıp gitmek arasında olacağını sanırken bambaşka bir kapana kısılır. Bir zamanlar bileklerini saran o kelepçe şimdilerde kalbine takılmıştır. Nereye baksa gördüğü simsiyah gözler onu avuçlarına almış ve kaçacak bir yer bırakmamıştır.
Berzâh’ın esas kimliğini ailesinden ve düşmanlarından sa ...