Bu kitap Türker Ertuncay'ın bireysel hikâyesi olmaktan öte, Türkiye tarihinin önemli ve acılı bir dönemine dair ortak belleğimizin, silinmek ve unutturulmak istenen belleğimizin yeniden inşası için elzem yapı taşlarından biridir, o dönemi anlatan diğer bütün otobiyografi, biyografi ve monografiler gibi. Ertuncay'ın kitabı benzerlerinden farklı olarak öncülüne pek tanık olmadığımız iki perspektif getiriyor yeniden inşası gereken bu ortak belleğe. İlki, Ertuncay'ın durduğu ve baktığı yer; gençlik ...