Hayat işte bunlardan ibaretti. Kuçuk bir kızın hasreti, bir kadının uyanışı, onun annesini gömduğu gece ölumun gözlerine bakıp orada hayatı görmesi. Bunlar dışında hiçbir sır, hiçbir kehanet yoktu. İnsanın kendini bir nehrin akışına cesaretle teslim etmesi vardı.
Genç kızlığının odasındaki karyolaya uzandı. O kadar bilinçliydi ki, usulca yaklaşan uykunun ayak seslerini bile duyabiliyordu. Ama uykuya izin vermeden telefonu aldı eline, Ertuğrula yollanacak mesajı yazdı: Şehirden ayrılma, konu ...