Zamana ve mekâna aidiyeti içinde dilin bireyselleşmesi yoluyla hayat ancak şeylerin birbiriyle ilişkisi içinde, yani yaşantı ilişkilerinden hareketle anlaşılır. Edebî-estetik yaratma ve anlam süreci içinde, yeni¬den kurgulanmış yaşantılar sayesinde belirsizin dün¬yası, varoluşun imkânları insanlığın önünde açılır. Böylece kişi, kelimelere değil, varlığın ta kendisine nüfuz eder.
Edebiyat bu oluşu, varlığı yaşamak, temaşa etmek için bir araçtır. Dünyayı algılama ve bilme tarzları¬mızın ...