Yazıya dökülüp metinleştirildikleri andan başlayarak sözlü geleneğin ürünleri bir yeniden kurgulama nesnesi durumuna gelirler. Değişik dönemlerde sanatçılar, yazarlar söz konusu suya da bu folklorik bir ürünü yeni bağlamlarda biçimsel, anlamsal ve işlevsel dönüşümlerle yeniden yazmışlardır. Bilinen en eski yapıtlar konusunda hem bizde hem de başka ülkelerde benzer bir yönelimle önceden söylenmiş ya da yazılmış olanı değişik amaçlarla yinelemek son derece doğal bir eğilimdir. Bir ülkeyi temsil ed ...