21. Yüzyıl pozitivist kehanetin aksine, dinlerin değerinin yükseldiği ve dini mensubiyetlik duygusunun canlandığı günlere şahitlik ederek başladı. Dini alandaki bu hareketlenme sadece din ve teolojik düşünce zemininde değil, politikadan ekonomiye, hukuktan sanata kadar modern yaşamın bütün kompartımanlarında fark edilmektedir. Günümüzde politik kararların, hukuki tartışmaların ve sanata konu olan temaların sanıldığından daha fazla dini referanslara dayandığını görmek zor değildir. Dolayısıyle kö ...