Bir gün babam, ağzında bir tavukla kaçarken vurdu tilkiyi. İlk o zaman gördüm o hayvanı. Nefretim bir anda acımaya dönmüştü. Tilki bize kötülük ettiği için değil, tilkiliğini yaptığı, varoluşuna kazınmış haritayı izlediği için babam onu vurmuştu. Ben o zamana kadar nefret ettiğim tilkiyi, öldüğü gün acıyarak sevmeye başlamıştım. İşte Aliye’nin odası da bana her zaman bu kümes gibi göründü. Girmeye çekindiğim bir yer. Ne ki tilkinin aksine o her zaman karşımdaydı. Hep ordaydı, bütün kötülüğüyle. ...