1980 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal ve siyasi yapısında önemli kırılmaların yaşandığı dönemeç niteliği taşımaktadır. Hem bireysel hem de toplumsal düzlemde dinamik dizgeler içeren bu süreç, yazınsal evreni biçimsel ve biçemsel bakımdan şekillendirir. Psikolojik ve sosyolojik bakış açısının öncelendiği dönem eserlerinde insanın ‘bireysel/ küçük tarihini’nin belirleyicisi, siyasi tarihin yansımalarından oluşur. Çoğul bakış açısının, çok sesliliğin, çok katmanlılığın belirginleştiği yapıtlarda ...