Günümüzün maddiyatçı dünyasında bilgi sözcüğü genelde toplumsal ve iktisadi başarıların altında yatan, iletilebilen, paylaşılabilen ve de ölçülebilen, hesaplanabilen nesnel bir varlığı çağrıştırır. Oysa bilgi insan zihninin öznel bir ürünüdür; insanın bilinciyle deneyimlediği bir olgunun altında yatan düzenliliği kavraması ya da o düzenliliği kendi zihninde yaratmasıyla ortaya çıkar.
Bilginin temelinde buna göre örüntü ve düzenlilikler yatar. Bunlar evrenin başından be ...