"Dipçiği koltuk altıma sıkıştırdım. Tetiği azıcık ezdim. Böylece üç, belki de dört adım attım.
İşte o an gördüm teröristi!
En uçta yürüyordu. Kamburunu çıkarmıştı. Beş, bilemedin altı metre ötemdeydi. Ben ona
bakarken, o da bana bakıyordu. Dünya sanki yok olmuş gibiydi. Sadece o, ben ve birbirimize
okuduğumuz meydan vardı. İşte o koskoca ‘an'da birbirimize baktık.
Gecenin o son deminde, o alacakaranlığın içinde, gözlerindeki ‘ak'ı görüyorum. Orada, o an, o
çiğ beyaz ...